Bedenin genel duruşu, gövde ve baş hareketleri, bacak ve ayak hareketleri, yüz ifadeleri, göz ilişkisi, el ve kol hareketleri ile söyleyiş tarzı bu kapsamda yer alır.Bedenin öne doğru eğilimi, ellerin önde birleşmesi, omuzların düşürülmesi, masum bir yüz genellikle güçsüzlüğü ve zayıflığı ifade eder. Ellerin göğüste birleştirilmesi güvensizliği ve iletişime kapalılığı, ellerin arkada birleşmesi özgüveni, ellerin yanda birleşmesi meydan okumayı belirtir. Bacakların yönü, üst üste atılması, ayakların birleştirilmesi veya çapraz hale getirilmesi de bir mesaj kaynağıdır. Ayakların birleştirilmesi, gizlemeyi ve gerginliği ifade ederken, bacakların üst üste atılması rahatlığı ifade eder.
Bedenin en çok dikkat çeken yeri yüzdür. Yüz de ise gözdür. Yüz ifadelerini anlamak zordur. Çünkü yüz ifadeleri saniye içerisinde bile değişebilir. Kısa bir zaman diliminde yüzden fazla yüz ifadesi gösterilebilir. Yüz ifadelerine mimik hareketleri olarak ifade edilebilir. Neşe ve mutluluk en iyi ağız ve gözle, kızgınlık kaş ve dudakla, hayret, sürpriz ve anılara dalma gözlerle ifade edilir.
Göz başlı başına bir mesaj kaynağıdır. Göze bakma ilgiyi ifade eder. İlgi duyulan kişi ya da eşyaya karşı göz bebeği büyür. Göz bebeğinin büyüklüğü fiziki olaylarla da ilgili olmakla birlikte ilgiyle ilişkilidir. İletişim sürecinde bulunan kişiler birbirlerine doğru yönelmeli, yüzlerini birbirlerine dönmeli ve göz teması kurulmalıdır. Ancak sürekli karşıdaki kişinin gözüne bakmak doğru bir davranış olmaz. Çünkü kişiler rahatsız olabilirler. Bu nedenle sürekli göz teması kurulmamalıdır. Kişileri tehdit edici bakışlar itici ve iletişimi engelleyici bir bakış tarzıdır. Genellikle yalan söyleyen kişiler, bir şeyleri gizleyen ve saklayan kişiler göz teması kurmakta zorlanırlar hatta çoğu zaman göz teması kuramazlar. Çocuk öğretmenine veya annesine yalan söylerken genellikle önlüğü ya da çantasıyla oynar. Kişiler saklanmak veya gizlenmek için de göz kaçırabilir. Göz kaçıran kişi dikkat çekmemek için görünmek istemez. Bazen etkilenmemek veya etkilememek için göz teması kurulmaz. Karşı cinse bakışlarda, ast üst ilişkilerinde, öğretmen ve öğrenci ilişkilerinde bu etki daha belirgin olarak ortaya çıkar.
El kol ( jestler) hareketleri ne hissettiklerimizi belirten duyguların en iyi belirtileridir. Bazı davranışlar, heyecanı, gerginliği ve kızgınlığı belirtir. Grup içerisinde parmakla birini göstermek işaret etmek veya tehdit etmek gibi algılanabilir. Ellerin açık olması ve el içinin yukarı bakması iletişime açık olmayı, ellerin kenetli olması sıkıntı ve iletişime kapalılığı, ellerin içinin yere bakması baskıyı ve hükmetmeyi, ellerin çapraz hareket etmesi ise reddetmeyi ifade eder. Dokunma güven duygusu verir. Kişinin özel ve önemli olduğunu gösterir. Ancak her zaman her yerde ve her kişiye dokunmak doğru değildir. Ast- üst, büyük-küçük, kadın ve erkek ilişkilerinde dikkatli olmak gerekir. Ayrıca, dokunmak bulaşıcı hastalıkların taşınmasına neden olabilir. Kişiler inanç ve değerlerinden dolayı dokunmayı veya dokunulmayı istemeyebilir. Herkes dokunulmaktan hoşlanmayabilir. Bundan nedenlerden dolayı her kişiye dokunulmamalı ve karşımızdaki kişinin bu konudaki duygu ve düşünceleri bilinmelidir.
Sesin tonu, vurgular ve susmalar konuşan kişinin eğitimini, sosyal durumunu, kibar ya da kaba oluşunu, heyecanını, üzüntüsünü veya mutluluğunu, hayret ve sürprizleri ifade eder. Beden dili, bireyden bireye, toplumdan topluma hatta kültürden kültüre değişebilir. Bu nedenle, bireyin her hangi bir davranışına bakarak yorum yapmak doğru olmaz. Böyle durumlarda yanlış mesaj verebiliriz veya alabiliriz. Bireyin herhangi bir davranışını yorumlayabilmek için bu davranışı bireyin diğer davranışlarıyla beraber değerlendirmek ve bireyin tüm özelliklerini dikkate almak gerekir